AYIŞIĞI

AYIŞIĞI
fotoğraf için SERDAR YAŞAR'a teşekkürler :)

20 Aralık 2009

sana acıtasyon yapmayacağım blog


çok canım sıkılyor böyle bazen nefes alamıyorum sıksık bunalıma giriyorum ya bu seferde öyle zaar ama tek fark bu sefer bunalıma yalnız girmek istemiyorum .

ablama dedim abla gel birlikte bunalıma girelim bana acayip bir bakış fırlattı hala o bakışlarla ne ima etti çözemedim oysaki çok umutluydum beni yalnız bırakmaz diye . . .

şarkı dinlemek bana yaramıyor valla buna kanaat getirdim ne zaman yeni liste yapsam bakıyorum hepside bunalım takılabileceğim şarkılar şöyle şıkır şıkır oynak iki şarkı katıyorum onlarda sarmıyor atlatıyorum sonuna gelmeden

hayatı sorgulamaya başladım yine neden bilmiyorum hayatın değil benim hayatla zorum var orası kesin yada tek sorunum insanlarla

sevmek bana yaramıyor anladım kendimle birlikte özgürüde boğuyorum kuruntularımla bir şeyi yapacağı varsada içine ediyorum bu sefer hiç yapmıyor

savaşmaktan yoruldum kendi kendime çıkardığım savaşlarda kendimle şavaşmak tüketiyor beni

şöyle kafama göre bir iş bulsam hem kendimi hemde herkesi rahat bırakıcam söz bu kadar yüklenmeyeceğim kimseye

hs group'tan çıkmakta erken mi davrandım bilmiyorum ama alışamadım 1haftada bunaldım orada gelen datalardaki isimler yanlış millete dert anlat sonra prezantasyon geç etkili ol ki o konuşmayı satışla kapat bi ömür telemarketing işi yapılır mı ya telefonda dır dır hergün milyon tane tiple konuş :):):)

en azından çalışıyor olmamdan özgür memnundu çünkü sabah 6da uyanmak ve 7ye çeyrek kala evden çıkmış olmak zorundaydım ki 9da tophanede olayım 2saat sürüyordu yol ya çekilirmi be zaten milletten yediğin fırçada cabası uykum düzene girecek sandı özgür ama farkı olmadı ben yine dörtte yattım 6da kalktım bir hafta boyunca ki akşam zaten saat en az dokuz buçuk oluyodu eve gelene kadar

hayır babamla boşuna gitme dedikçe gidicem die inatlaştım ona yanıyorum

hani iş sarsa beni yine giderdim de ne bilim iş rahattı iyiydi de hadi yolun uzun olmasını günde beş saati yolda geçirmeyide aştımda benim gibi telefonla konuşmayı sevmeyen bir insan ne demeye öyle bi işe kalkışır onuda çözemedim :):)

zaten işin bi tuhaf yanıda o ne kadar bunalmışım ki evde oturmaktan okadar yolu göze aldım ben ki arkadaşlarım çağardığında 20dklık mesafeye gidip buluşmaya üşenen bir tipken

acıtasyon yapmayacağım sana blog çok kötüyüm hatta acınası haldeyim son zamanlarda derinden sarsılmaya başladım diye işsizim diye hayatı yine sorgulamaya başladım diye sana acıtasyon yapmayacağım

haleti ruhiyemin kimse farkında değil bu aslında iyi bişey birde dert anlatmaya çalışmıyorum

zaten özgüre ne zaman dert anlatsam sonu kavgayla bitiyor oda ayrı konu

pazartesi bahçelievlere gidecağim açıköğretim bürosunda kimlik , paso neym işlerini halledeceğim sonra sahile ineceğim uzun zamandır tek başıma bunu yapmadığımı farkettim

neden bilmiyorum ama sevdiğin bi insanla yalnızlığını paylaştığın içinmidir nedir her şeyi onunla yapıyorsun onsuz bir yere gitmek istemiyorsun hep oda yanında olsun istiyorsun ve acayip bir şekilde içtiğin çayı bile paylaşmak istiyorsun neden ? nedeni yok! en önemlisi hayatı paylaşıyorsun hatta fedakarlık yapıyorsun pek çok konuda kendinden değişim kaçınılmaz oluyor bazen biz olabilmek budur sanırım ama bu ara hem bunalıyorum hemde bunaltıyorum

son ggünlerde kendimi sorguluyorum nerden nereye be aylin diyorum ve inanılmaz bir şekilde keşke okul bitmeseydi diyorum en azında öylece bazı durumlarda suçu orda olmama atabiliyordum direk tüm oklar beni işaret etmiyordu

aynaya bakasım gelmiyor bu ara dönüşmek üzere olduğum şeyden korkuyorum galiba

yakınımda kimse kalmasın istiyorum herkes benden nefret etsin yanıma yaklaşmaya cesaret edemesin istiyorum niye bilmiyorum . . .

ve lügatımda bir daha hiç görüşmemek anlamına gelen hoşçakal kelimesini kullanasım var en güzel günümde onu söyleyip sırrakadem basasım var