şaşıp kalma üstüne
sevebilirim,
hem de nasıl,
dile benden ne dilersen,
canımı, gözlerimi kızabilirim,
ağzım köpürmez,
ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında,
devenin öfkesi, kinciliği değil.
anlayabilirim çoğu kere burnumla,
yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak
ve döğüşebilirim,
doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için,
yaşım başım buna engel değil,
ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı.
şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni. yazık.
NAZIM HİKMET RAN
ayışığı sen burdasın hala bak dağ başında yolunu bulamaz olduğun dumanın içinde
hani sanmaktayım ki duman zehirliyor her hücreni
özelliklede yaşama sevinci hücrelerine nüfus ediyor
bu bir kabus olmalı dediğim okadar çok şey yaşamaya başladım ki şu domaniçte allahım senyardımcı ol bana
bazen şaşardı hayretin bazı durumlarda
artık hayretim hiç bir şeye şaşmaz oldu bu zamanlarda... şaşırmak namına pek duygu kalmadı ruhumda
elimden kalem düştü yazmak beni rahatlatırdı halbuki ama son zamanlarda yazsam hangi iğrenç
duyguyu anlatacağım ona karar veremez oldum
sabahın dört buçuğunda hala uyuyamamışsam bir nedeni vardır elbet
aslında anlatılamaz pek çok neden var
beni yanına al ölüm gücüm , kalmadı bak ben bittim
affedin beni sevenlerim ölümü istemekteyim , üzgünüm ki ; sizden daha çok sevmeyenlerim
zaman muamaya yol alan
hayata dair! hayat ! hayata ! HAY(at)RET ! HA(di)GAYRET ! hayata !!!
sayıklamalara
gözümden damlayan her yaş anlam buluyor şiirler ve şarkılar eşlik ediyor onlara
bir tutam yalnızlık bırakılan avuçlarıma
ben miyim isyanıma dizgin vuran yoksa yalancı yıllar mı
İNADINA SARILMAK YAŞAMA ; İYİDE NİÇİN , KİM İÇİN , NE ADINA !!!